AVENGERS: ENDGAME Hakkında

Bu gecikmiş yazı aslında biraz da spoiler içerikli metin üretme özgürlüğüne kavuşabilmek için gecikti. Filmi izlerken söylenecek yazılacak çok şey birikti. 
Öncelikle Thor'dan başlayayım. İlk filmlerde inanılmaz bir kalitesi ve ağırlığı olan Şimşek Tanrısı'nı bu son filmde tam anlamıyla yerin dibine batırdılar. Bir bira göbeği eksik kalmıştı koskoca Şimşek Tanrısı'nın onu da halletmişler. Sonra korkak davranışlar sergileyip şu çelimsiz görünen ufak rakunun ona cesaret vermeye çalışması da hayret edilecek ayrı bir olay. Thor'un ne kadar karizması vardıysa hepsini son filmde tek kalemde harcamışlar. İlk iki Thor filmi aynı evrende mi geçiyordu diye bir düşündürttü. 

Avengers'in ikinci filminde Thor'un çekicini kim kaldıracak muhabbeti yaşanmıştı, son sahnelerde Kaptan Amerika'nın o çekici aslında kaldırabildiğini gördüğümüzde o muhabbet de bağlandı. Ama bir yandan da acaba Thor'un çekicini sadeceThor kullansaydı da ona özel olarak bir şey olarak mı kalsaydı dedirtmedi değil.

Eskiler demişken, geçmiş zamana gittiklerinde ilk Avengers filminde ana yenilmezlerin çember oldukları o muhteşem an'a yer vermeleri EFSANEYDİ. İlk Avengers filmleriyle arasındaki uçurumu bir kez daha gördük ve şahsen sadece birkaçının tüm dünyayı kurtarmaya çalıştıkları o günleri çok özlediğimi fark ettim. 

Efsane dedirten diğer bir olay da Iron Man'in geçmişte babasıyla olan karşılaşmalarıydı. Babası karısının hamile olduğundan bahsettiğinde hepimizin içine dokunmuştur eminim Tony'e dokunduğu gibi. Ve en sondaki sarılmalarıyla sahnedeki elektrik tavan yaptı.

Aynı türden kavuşma sahnesi Thor cephesinde Thor ve annesi arasında da yaşandı. Asgard'ı o görkemli haliyle görmek harikaydı. Daha önce görmediğimiz Loki sahneleri de görmemiz filme ekstra katan ve eskileri hatırlatıp duygulandıran sahnelerdendi.

Ayrıca Iron Man ve Kaptan Amerika'yı bu şekilde dost olarak izlemek harika ötesiydi. Diğer Avengers filmlerinde bu çokça göremediğimiz bir şeydi- malum birbirlerini yemekten fırsat kalmıyordu. 

En sondaki muhteşem savaş sahnesi var bir de tabi. Herkesin duygularının kabardığı ve tüm Marvel evreni kahramanlarını son kez aynı karede izlediğimiz, canımız kaptanımızın "ASSEMBLE" emriyle başlayan o MUHTEŞEM sahne... Sırf o sahne için bile tekrar tekrar izlenir. Tabi filmin başında Thanos'u birkaç yenilmezle birkaç dakika da öldürmeyi başarıp o son sahnede tüm evrenin kahramanları bir arada olduğu halde saatlerce öldürememeleri sinirleri biraz yıpratmadı değil.

Final sahneden ileri devam edersek, o sahne malum (büyük spoiler alert) Iron Man'in kendini feda etmesiyle sonlanıyor. Tony tüm taşların takılı olduğu eldiveni takıyor ve Thanos'a veda ediyoruz. Tabi Iron Man'e de... Her şeyin "I am Iron Man" ile başlayıp yine her şeyin "I am Iron Man" ile bitmesi de o duygu karmaşasının arasında bir "Vay be" dedirtip hüznümüze hüzün kattı ve bu detay ŞAHANE bir detaydı. Hakkını vermek lazım. Seni 3000 kere seviyoruz Demir Adam.

Tabi fedakarlıklardan bahsetmişken Black Widow'u es geçemeyiz. Ruh taşını almak için kendini feda ederek yenilmezlerin ilk kaybını verdik ve fedakarlığıyla adını kalbimize kazıdı.

Black Widow ve Iron Man derken kayıplarımıza doyamadık. Bir de üstüne Kaptan eklendi. Tabi tam bir kayıp denemez, geçmişe gittiğinde de özlem duyduğu o kadını gördüğünde zaten anlamalıydık. Kaptan  kendi seçimini yaptı ve geçmişte, yani özlem duyduğu kadınıyla beraber kalıp yaşlanmayı tercih etti. Kaptan adına bu mutlu edici bir sondu. Ancak öyle ya da böyle son duruma baktığımızda sonuçta geriye Iron Man'siz ve Kaptan Amerika'sız bir dünya kaldı.

...geriye Iron Man'siz ve Kaptan Amerika'sız bir EVREN kaldı...

Yorumlar